VELP 500 mg tablet (100 tablet) Klinik Özellikler
World Medicine İlaç San. ve Tic. Ltd.Şti
[ 12 April 2022 ]
World Medicine İlaç San. ve Tic. Ltd.Şti
[ 12 April 2022 ]
VELP,
Herpes simpleks (tip I ve/veya tip II) nedeniyle oluşan mukokutanöz enfeksiyonlar
Genital siğili olan hastaların podofilin veya karbon dioksit lazer tedavisine ek tedavi olarak endikedir.
Subakut sklerozan panensefalit (SSPE) tedavisinde kullanılır.
Yetişkinler :
Mukokutanöz herpes simpleks tedavisinde 7-14 gün boyunca günde 4 kere 1g (Günde 4g)
Genital siğili olan hastaların podofilin veya karbon dioksit lazer tedavisine ek tedavi olarak 14-28 gün boyunca günde 3 kere 1g (Günde 3g)
Subakut sklerozan panensefalit (SSPE) tedavisinde her 4 saatte bir bölünmüş doz olarak günde
50-100 mg / kg kullanılır.
Oral kullanım içindir. Tablet(ler) çiğnemeden bütün olarak 1 bardak su ile birlikte yutulmalıdır.
Böbrek yetmezliğinde doz ayarlamasına ilişkin veri mevcut değildir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılırken dikkatli olunmalıdır.
Karaciğer yetmezliğinde doz ayarlamasına ilişkin veri mevcut değildir.
1 yaşın üzerindeki çocuklarda vücut ağırlığı başına günlük 50 mg/kg (10 kg ila 20 kg'a kadar 1 tablet, bunun üzerinde erişkin dozu) kullanılır.
Geriyatrik popülasyonda doz ayarlaması gerekli değildir.
VELP,
Gut hastalığı geçirmekte olan veya ürik asit kan seviyesi yüksek olan hastalarda, böbrek taşı olan hastalarda kontrendikedir.
İnosin pranobeks, özellikle erkeklerde olmak üzere her iki cinsiyette de yaşlanan popülasyonda genellikle normal aralıkta kalarak (üst limit olarak % 8 mg kullanılması)
başlangıç serum ve üriner ürik asitte geçici yükselmeye neden olabilir. Ürik asit seviyelerinin yükselmesi insanlarda bu ürünün inosin pranobeks kısmının katabolik metabolizmasından kaynaklanmaktadır. Renal klerens fonksiyonu veya enzimin ilaç- indüklü değişimine bağlı değildir. Bu nedenle inosin pranobeks gut hastalığı geçirmekte olan ve hiperürisemi veya ürolitiazisi olan hastalarda kontrendikedir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Bu hastalarda tedavi sırasında ürik asit seviyeleri yakından izlenmelidir.
VELP ile uzun süreli tedavi durumunda (aralıksız olarak 3 ay boyunca uygulanırsa) serum ve idrarda ürik asit seviyeleri, karaciğer fonksiyonu, kan sayımı, renal fonksiyonlar tüm hastalarda düzenli olarak kontrol edilmelidir. Uzun süreli tedavi gören hastalarda üreterik ve biliyer kalsiüri meydana gelebilir.
Bazı hastalarda akut hipersensitivite reaksiyonları (ürtiker, anjiyoödem, anafilaksi) meydana gelebilir. Böyle durumlarda VELP ile tedaviye devam edilmemelidir.
VELP ksantin oksidaz inhibitörleri ve diüretikler dahil ürikozürik ilaçlarla dikkatli kullanılmalıdır.
İstenilen terapötik etki üzerine farmakokinetik bir etki olabileceğinden VELP bağışıklık baskılayıcı ilaçlarla eş zamanlı uygulanmamalı fakat art arda uygulanabilir.
VELP azidotimidin (AZT) ile eş zamanlı kullanımı insan kan monositlerinde intraselüler fosforilasyon ve plazma AZT biyoyararlanımının artması dahil olmak üzere birçok mekanizma ile AZT nükleotid oluşumunu arttırır. Sonuç olarak VELP AZT'nin etkisini arttırır.
Veri yoktur.
Veri yoktur.
Gebelik Kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda ve doğum kontrolü (kontrasepsiyon) uygulayanlarda ilacın kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
İVELP'in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelisim /ve-veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (Bkz. Bölüm 5.3.). Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda teratojenik etki göstermemiştir.
İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
VELP gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
İnosin asedoben dimeparanol insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. İnosin asedoben dimeparanol süt ile atılımı hayvanlar üzerinde araştırılmamıştır. Laktasyon dönemindeki kadınlar VELP kullanmamalıdır.
VELP'in etkin maddesi inosin pranobeks'in üreme yeteneği/fertilite üzerindeki etkisi bilinmemektedir.
VELP'in etkin maddesi inosin pranobeks'in farmakodinamik profili araç ve makine kullanımı üzerinde zayıflatıcı etki oluşturmayacağını işaret etmemektedir. (Bkz. Bölüm 4.8 Sinir sistemi hastalıkları)
Pediyatrik popülasyonda ve erişkinlerde de inosin pranobeks ile tedavi sırasında ilaç ilişkili olarak sürekli gözlemlenen tek yan etki tedavi bitiminden birkaç gün sonra başlangıç değerlerine
dönen idrar ve serum ürik asit seviyelerinde geçici yükselmedir (genellikle normal aralıkta kalan).
Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır:
Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1000 ila < 1/100); seyrek (≥ 1/10.000 ila < 1/1000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Bilinmiyor: Anjiyoödem, hipersensitivite, ürtiker, anafilaktik reaksiyon
Yaygın olmayan: Sinirlilik
Yaygın: Baş ağrısı, vertigo, halsizlik veya yorgunluk Yaygın olmayan: İnsomnia, uyuşukluk
Bilinmiyor: Sersemlik
Yaygın: Kusma, bulantı, epigastrik rahatsızlık Yaygın olmayan: Diyare, konstipasyon Bilinmiyor: Üst abdominal ağrı
Bilinmiyor: Karaciğer disfonksiyonu, kolestaz
Yaygın: Kaşıntı, prurit Bilinmiyor: Eritem
Yaygın: Artralji
Yaygın olmayan: Poliüri
Yaygın: Yorgunluk, kırıklık
Çok yaygın: Kan ürik asidinde artış, idrar ürik asidinde artış
Yaygın: Kan üre artışı, transaminazlarda artış, kan alkalin fosfatazda artış
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
İnosin asedoben dimeparanol ile doz aşımı deneyimi mevcut değildir. Buna rağmen, hayvan toksisite çalışmaları göz önüne alındığında vücutta ürik asit artışı haricinde ciddi yan etkiler görülmemiştir. Tedavi semptomatik ve destekleyici önlemlerle sınırlı olmalıdır.