VERXANT 150 mg SC enjeksiyon için liyofilize toz içeren 1 flakon Klinik Özellikler
Farmanova Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti
[ 12 December 2017 ]
Farmanova Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti
[ 12 December 2017 ]
Plak psoriasis
VERXANT, siklosporin, metotreksat veya PUVA gibi geleneksel sistemik tedavilere yanıt vermeyen, tolere edemeyen ya da bu tür tedavilerin kontrendike olduğu erişkin hastalarda orta veya şiddetli derecede seyreden plak psoriasis tedavisinde endikedir.
Psoriatik artrit
VERXANT tek başına ya da metotreksat (MTX) ile kombinasyon halinde, önceki hastalığı modifiye edici anti-romatizmal ilaç (DMARD) tedavisine yanıtın yetersiz olduğu durumlarda aktif psoriatik artritli erişkin hastaların tedavisinde endikedir (bkz. Bölüm 5.1).
Aksiyal spondiloartrit (axSpA)
Ankilozan spondilit (AS, radyografik kanıtı olan aksiyal spondiloartrit)
VERXANT erişkinlerde konvansiyonel tedaviye yetersiz yanıt veren aktif ankilozan spondilitin tedavisinde endikedir.
VERXANT endike olduğu durumların tanı ve tedavisinde deneyimli bir hekimin rehberliği ve
gözetimi altında kullanılmalıdır.
Plak psoriasis
Önerilen doz subkutan enjeksiyon yoluyla 300 mg secukinumab olup başlangıç dozları hafta 0, 1, 2, 3 ve 4'te uygulanır ve bunu aylık idame dozları takip eder. Her 300 mg doz, 150 mg'lık iki subkutan enjeksiyon halinde verilir.
Bazı hastalarda 150 mg da kullanılabilir.
Psoriatik artrit
Eşzamanlı orta ila şiddetli plak psoriasisi olan ya da anti-TNFα tedavisine yetersiz yanıt veren hastalarda (IR) önerilen doz subkutan enjeksiyon ile 300 mg olup başlangıç dozları hafta 0, 1, 2, 3 ve 4'te uygulanır ve bunu aylık idame dozları takip eder. Her bir 300 mg'lık doz, 150 mg'lık iki subkutan enjeksiyon şeklinde yapılır.
Diğer hastalarda önerilen doz subkutan enjeksiyon ile 150 mg olup başlangıç dozları hafta 0, 1, 2, 3 ve 4'te uygulanır ve bunu aylık idame dozları takip eder. Klinik yanıta göre doz 300 mg'a yükseltilebilir.
Aksiyal spondiloartrit (axSpA)
Ankilozan spondilit (AS, radyografik kanıtı olan aksiyal spondiloartrit)
Önerilen doz subkutan enjeksiyon ile 150 mg olup başlangıç dozları hafta 0, 1, 2, 3 ve 4'te uygulanır ve bunu aylık idame dozları takip eder. Hastalarda yanıtın yetersiz olduğu durumlarda (aktif ankilozan spondiliti devam eden hastalarda), doz 300 mg'a yükseltilebilir. Her bir 300 mg'lık doz, 150 mg'lık iki subkutan enjeksiyon şeklinde yapılır.
Klinik olarak önemli, aktif enfeksiyonu olan hastalarda kontrendikedir (örn. aktif tüberküloz;
bkz. Bölüm 4.4).
Enfeksiyonlar
Secukinumab, enfeksiyon riskini artırma potansiyeline sahiptir. Pazarlama sonrası dönemde secukinumab alan hastalarda ciddi enfeksiyonlar gözlenmiştir. Kronik enfeksiyonu ya da tekrarlayan enfeksiyon öyküsü olan hastalarda secukinumab kullanımı planlanırken dikkatli olunmalıdır.
Enfeksiyona işaret edebilecek belirti ve semptomların ortaya çıkması durumunda hastalara tıbbi öneri almaları talimatı verilmelidir. Eğer hastada ciddi enfeksiyon gelişirse, yakından takip edilmelidir ve enfeksiyon düzelene kadar secukinumab uygulanmamalıdır.
Klinik çalışmalarda, secukinumab alan hastalarda enfeksiyonlar gözlenmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Bunların çoğu nazofarenjit gibi hafif ila orta dereceli üst solunum yolu enfeksiyonları olmuştur ve tedavinin sonlandırılmasını gerektirmemiştir.
Secukinumab'ın etki mekanizması ile ilişkili olarak ciddi olmayan mukokutanöz kandida enfeksiyonları, psoriasis klinik çalışmalarında plasebo ile karşılaştırıldığında secukinumab için daha sık bildirilmiştir (secukinumab 300 mg için 3.55/100 hasta yılı karşısında plasebo için 1.00/100 hasta yılı) (bkz. Bölüm 4.8).
Klinik çalışmalardan, tüberküloza artmış duyarlılık bildirilmemiştir. Yine de, aktif tüberkülozu olan hastalara secukinumab verilmemelidir. Latent tüberkülozu olan hastalarda secukinumab tedavisine başlanmadan önce anti-tüberküloz tedavisi düşünülmelidir.
Enflamatuar bağırsak hastalığı (Crohn hastalığı ve ülseratif kolit dahil)
Secukinumab ile yeni bağırsak hastalığı vakaları ya da alevlenmeler bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8). Secukinumab, enflamatuar bağırsak hastalığı olan hastalarda önerilmemektedir. Eğer bir hasta enflamatuar bağırsak hastalığı işaret ve semptomları geliştirirse ya da daha önceden var olan enflamatuar bağırsak hastalığında bir alevlenme yaşarsa, secukinumab bırakılmalı ve uygun tıbbi tedavi başlatılmalıdır.
Aşırı duyarlılık reaksiyonları
Klinik çalışmalarda, secukinumab alan hastalarda nadir anafilaktik reaksiyon vakaları gözlenmiştir. Anafilaktik ya da başka bir ciddi alerjik reaksiyon ortaya çıkarsa, secukinumab uygulaması derhal durdurulmalı ve uygun tedavi başlatılmalıdır.
Aşılar
Canlı aşılar, secukinumab ile bir arada uygulanmamalıdır.
Secukinumab alan hastalar eşzamanlı olarak inaktif ya da canlı olmayan aşılar alabilir. Bir çalışmada, meningokok ve inaktif grip aşılamalarından sonra, 150 mg secukinumab uygulanan sağlıklı gönüllülerin, plasebo ile tedavi edilenlerle benzer bir oranı meningokok ve grip aşılarına antikor titrelerinde en az 4 katlık artışlar ile yeterli immün yanıtı verebilmiştir. Bu veriler, secukinumab'ın meningokok ve grip aşılarına humoral immün yanıtı baskılamadığına işaret etmektedir.
Eşzamanlı immün sistemi baskılayıcı tedavi
Psoriasis çalışmalarında, secukinumab'ın biyolojik ajanlar veya fototerapi dahil olmak üzere immün sistemi baskılayıcı tedaviler ile kombinasyon halinde uygulanması değerlendirilmemiştir. Secukinumab, artrit çalışmalarında (psoriatik artrit ve ankilozan spondiliti olan hastalarda yapılanlar dahil) metotreksat (MTX), sülfasalazin ve/veya kortikosteroidlerle eşzamanlı olarak uygulanmıştır. Diğer immünosüpresanlarla secukinumabın eşzamanlı kullanımı düşünüldüğünde dikkatli olunmalıdır. (ayrıca bkz. Bölüm 4.5).
Takip edilebilirlik
Biyoteknolojik ürünlerin takip edilebilirliğinin sağlanması için uygulanan ürünün ticari ismi ve seri numarası mutlaka hasta dosyasına kaydedilmelidir.
Canlı aşılar, secukinumab ile eşzamanlı uygulanmamalıdır (ayrıca bkz. Bölüm 4.4).
Plak psoriyasisi olan gönüllüler üzerinde gerçekleştirilen bir çalışmada, secukinumab ve
midazolam (CYP3A4 substratı) arasında etkileşim gözlenmemiştir.
Artrit çalışmalarında secukinumab, metotreksat (MTX) ve/veya kortikosteroidler ile eşzamanlı uygulandığında herhangi bir etkileşim görülmemiştir (psoriatik artrit ve aksiyal spondiloartrit hastaları da dahil).
Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar tedavi boyunca ve tedaviden sonra en az 20 hafta süreyle etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmalıdır.
Gebe kadınlarda secukinumab kullanımı ile ilgili yeterli veri mevcut değildir. Hayvan çalışmaları gebelik, embriyonik/fetal gelişim, doğum ve doğum sonrası gelişim üzerinde dolaylı ya da doğrudan zararlı etkiler göstermemektedir (bkz. Bölüm 5.3). Tedbir olarak gebelikte VERXANT kullanımından kaçınılması tercih edilir.
Secukinumabın insan sütü ile atılıp atılmadığı bilinmemektedir. İmmünoglobulinler insan sütü ile atılır ve secukinumabın alındıktan sonra sistemik olarak emilip emilmediği bilinmemektedir. Emzirilen bebeklerde secukinumab kaynaklı advers reaksiyonlar potansiyeli nedeniyle, emzirmenin bebek için faydaları ve VERXANT tedavisinin anne için faydaları göz önünde bulundurularak, tedavi süresince ve tedaviden sonra 20 haftaya kadar süreyle emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına veya VERXANT tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına karar verilmelidir.
Secukinumabın insan fertilitesi üzerindeki etkisi değerlendirilmemiştir. Hayvan çalışmaları, fertilite açısından doğrudan veya dolaylı zararlı etkiler göstermemektedir.
VERXANT'ın araç ve makine kullanımı üzerinde etkisi yoktur veya göz ardı edilebilir etkileri vardır.
En sık bildirilen advers ilaç reaksiyonları (ADR'ler) üst solunum yolu enfeksiyonları (en sık olarak nazofarenjit, rinit) olmuştur.
Advers reaksiyonların tablo halinde listesi
Klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası raporlarda tespit edilen advers ilaç reaksiyonları (Tablo 1) MedDRA sistem organ sınıfına göre listelenmektedir. Her bir sistem organ sınıfı içinde ADR'ler sıklığa göre sıralanmakta olup en sık reaksiyonlar başta listelenmektedir. Her bir sıklık grubu dahilinde advers ilaç reaksiyonları, azalan ciddilik derecesine göre gösterilmektedir. Ayrıca, her bir advers ilaç reaksiyonunun karşılık geldiği sıklık kategorisi, aşağıdaki sisteme göredir:
Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Çeşitli endikasyonlara (plak psoriasis, psoriatik artrit, aksiyal spondiloartrit ve diğer otoimmün hastalıklar) yönelik toplam 30.565 hasta yılı maruziyete karşılık gelen kör ve açık etiketli klinik çalışmalarda, 18.000'den fazla hasta secukinumab ile tedavi edilmiştir. Bu
hastaların 11.700'den fazlası en az bir yıl süreyle secukinumab'a maruz kalmıştır. Secukinumabın güvenlilik profili tüm endikasyonlarda tutarlıdır.
Sistem organ sınıfı | Sıklık | Advers reaksiyon |
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar | Çok yaygın | Üst solunum yolu enfeksiyonları |
Yaygın | Oral herpes | |
Tinea pedis | ||
Yaygın olmayan | Oral kandidiyazis | |
Otitis externa | ||
Alt solunum yolu enfeksiyonları | ||
Bilinmiyor | Mukozal ve kütanöz kandidiyazis (özofageal kandidiyazis dahil) | |
Kan ve lenf sistemi hastalıkları | Yaygın olmayan | Nötropeni |
Bağışıklık sistemi hastalıkları | Seyrek | Anafilaktik reaksiyonlar |
Sinir sistemi hastalıkları | Yaygın | Baş ağrısı |
Göz hastalıkları | Yaygın olmayan | Konjunktivit |
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar | Yaygın | Rinore |
Gastrointestinal hastalıklar | Yaygın | Diyare |
Bulantı | ||
Yaygın olmayan | Enflamatuar bağırsak hastalığı | |
Deri ve deri altı doku hastalıkları | Yaygın olmayan | Ürtiker |
Seyrek | Eksfoliyatif dermatit | |
Genel bozukluklar ve uygulama yeri rahatsızlıkları | Yaygın | Yorgunluk |
Enfeksiyonlar
Plak psoriasis klinik çalışmalarının plasebo kontrollü döneminde (12 hafta süreyle toplam 1382 hastaya secukinumab ve 694 hastaya plasebo uygulanmıştır) secukinumab ile tedavi edilen hastaların %28,7'sinde enfeksiyonlar bildirilirken aynı oran plasebo uygulanan hastalarda %18,9 olmuştur. Enfeksiyonların çoğu nazofarenjit gibi hafif ila orta dereceli üst solunum yolu enfeksiyonları olmuştur ve tedavinin sonlandırılmasını gerektirmemiştir. Etki mekanizması ile uyumlu olarak mukozal veya kutanöz kandidiyazda artış olmuştur ancak bu olgular hafif ila orta şiddetlidir, ciddi boyutta değildir ve standart tedaviye yanıt vermiş, tedavinin kesilmesini gerektirmemiştir. Ciddi enfeksiyonlar, secukinumab uygulanan
hastaların %0,14'ünde ve plasebo uygulanan hastaların %0,3'ünde görülmüştür (bkz. Bölüm 4.4).
Çalışma döneminin tamamında (hastaların büyük çoğunluğu için 52 hafta süreyle toplamda 3.430 hastaya secukinumab uygulanmıştır), secukinumab ile tedavi edilen hastaların
%47,5'inde enfeksiyonlar bildirilmiştir (hasta yılı başına 0,9'luk izlem). secukinumab uygulanan hastaların %1,2'sinde ciddi enfeksiyonlar bildirilmiştir (hasta yılı başına 0,015 izlem).
Psoriatik artrit ve aksiyal spondiloartrit (ankilozan spondilit ve radyografik kanıtı olmayan aksiyal spondiloartrit) klinik çalışmalarında gözlenen enfeksiyon oranı, psoriasis çalışmalarında gözlenenler ile benzerdir.
Nötropeni
Psoriasis faz III klinik çalışmalarında, nötropeni, plaseboya kıyasla secukinumab ile daha sık gözlenmiştir fakat olguların çoğu hafif, geçici ve geri dönüşlü olmuştur. <l,0-0,5x10/l (CTCAE Derece 3) nötropeni, secukinumab tedavisindeki 3.430 hastanın 18'inde (%0,5) bildirilmiş olup 18 olgunun 15'inde doza bağımlılık veya enfeksiyonlar ile zamansal ilişki söz konusu olmamıştır. Bildirilmiş herhangi bir şiddetli nötropeni vakası bulunmamaktadır. Diğer üç olguda standart tedaviye normal yanıt veren ve secukinumab tedavisinin kesilmesini gerektirmeyen, ciddi olmayan enfeksiyonlar bildirilmiştir.
Psoriatik artrit ve aksiyal spondiloartrit (ankilozan spondilit ve radyografik kanıtı olmayan aksiyal spondiloartrit)teki nötropeni sıklığı, psoriasisteki ile benzerdir.
Seyrek nötropeni <0,5x10/l (CTCAE Derece 4) olguları bildirilmiştir.
Aşırı duyarlılık reaksiyonları
Secukinumab'la yapılan klinik çalışmalarda, ürtiker ve nadir olarak anaflaktik reaksiyon vakaları gözlenmiştir (ayrıca bkz. Bölüm 4.4).
İmmünojenisite
Psoriasis, psoriatik artrit ve aksiyal spondiloartrit (ankilozan spondilit ve radyografik kanıtı olmayan aksiyal spondiloartrit) klinik çalışmalarında secukinumab ile tedavi edilen hastaların
%1'inden azı, 52 haftaya kadarki tedavide secukinumaba antikorlar geliştirmiştir. Tedavi kaynaklı anti-ilaç antikorlarının yaklaşık yarısı nötralizan olmuştur ancak bu durum, etkililik kaybı ya da farmakokinetik anormallikler ile ilişkilendirilmemiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
Klinik çalışmalarda, 30 mg/kg'a kadarki dozlar (yaklaşık 2000 ila 3000 mg), doz sınırlayıcı toksisite olmaksızın intravenöz yolla uygulanmıştır. Doz aşımı durumunda hastanın advers
reaksiyonlara dair belirti ve işaretler açısından izlenmesi ve derhal uygun semptomatik tedavinin başlatılması önerilir.