VINALBIN 50 mg / 5 ml enjeksiyonluk çözelti Klinik Özellikler
Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş.
[ 6 August 2019 ]
Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş.
[ 6 August 2019 ]
VİNALBİN küçük hücreli olmayan akciğer kanserinde, evre I dışı hastalarda cerrahi rezeksiyon sonrası veya lokal ileri (evre IIIB) ve metastatik (evre IV) hastalıkta tek başına ya da platin grubu ilaçlarla kombine olarak ve metastatik meme kanserinde kullanımı endikedir.
Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri ve ileri meme kanseri tedavisinde: Monoterapide genel olarak kullanılan doz haftada 25-30 mg/m2'dir.
Kombinasyon kemoterapisinde doz (25-30 mg/m2) korunurken uygulama sıklığı üç haftada bir 1 ve 5. günler ya da 3 haftada bir 1 ve 8. günler olmak üzere azaltılır.
VİNALBİN, uygun dilüsyon yapıldıktan sonra sadece intravenöz yoldan kullanılır.
VİNALBİN'in intratekal yoldan kullanımı ölümcül olabilir (Ayrıntılı bilgi için bkz. Bölüm 6.6).
VİNALBİN'in 20-50 ml'lik enjeksiyonluk serum fizyolojik çözeltisi (9 mg/ml; %0,9) ile veya
%5 dekstroz çözeltisi ile dilüsyonu hazırlandıktan sonra 6-10 dakikalık infüzyon şeklinde verilmesi önerilmektedir.
Uygulamadan sonra, damar en az 250 ml serum fizyolojik ile yıkanmalıdır.
İnfüzyon süresi arttıkça venöz iritasyon riski arttığı için, mutlaka 6-10 dakikalık infüzyon şeklinde verilmelidir.
VİNALBİN infüzyonuna başlamadan önce kanülün damar içine doğru bir şekilde yerleştirildiğinden emin olunmalıdır. Uygulama sırasında ilaç çevre dokulara kaçarsa, lokal iritasyon oluşabilir. Bu durumda, uygulama durdurulmalı, damar %0,9'luk sodyum klorür çözeltisi ile yıkanmalı ve kalan doz başka bir damara uygulanmalıdır.
Damar dışına sızma durumlarında, yerel hastane ilke ve prensipleri uygulanmalıdır.
Renal atılımının çok az olması nedeniyle, ciddi renal yetmezliği olan hastalarda VİNALBİN dozunun azaltılmasına ilişkin farmakokinetik bir gerekçe yoktur.
VİNALBİN farmakokinetiği orta derecede ve ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda değişmez. Bununla birlikte, bir önlem olarak ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda dozun 20 mg/m2'ye düşürülmesi ve hematolojik parametrelerin yakından izlenmesi önerilir (bkz Bölüm 4.4 ve 5.2).
Çocuklarda güvenlik ve etkililiği saptanmadığından kullanılması önerilmez (bkz. Bölüm 5.1).
Bazı hastalarda duyarlılığın daha fazla olması dışlanamamakla birlikte, klinik deneyim yaşlı hastalarda yanıt oranları açısından farklılık saptamamıştır. Yaş vinorelbinin farmakokinetiğini değiştirmez.
Vinorelbin veya diğer vinka alkaloitlerine veya herhangi bir başka bileşenine karşı bilinen hipersensitivite
Nötrofil sayısının <1.500/mm3 olması, ya da halen veya yakın zamanda (2 hafta içinde) geçirilmiş ciddi enfeksiyon
Trombosit sayısı <100.000/mm3
Sarı humma aşısı ile kombinasyon
VİNALBİN kemoterapide deneyimli olan bir hekim tarafından sitotoksik ilaç tedavi izlemi gerçekleştirilen bir birimde uygulanmak üzere reçete edilmelidir.
VİNALBİN ile ilişkili ana risk hematopoetik sistemin inhibisyonu olduğu için, tedavi sırasında hastanın hematolojik durumu yakından izlenmelidir (her yeni uygulama gününde hemoglobin seviyesi ve lökosit, nötrofil ve trombosit sayımlarının belirlenmesi).
Doz sınırlayıcı advers etki esas olarak nötropenidir. Bu etki kümülatif değildir, uygulamadan 7-14 gün sonra en alt noktasına ulaşır ve 5-7 gün içinde önceki değerine döner. Nötrofil sayısı 1.500/mm3'ün altında ise ve/veya trombosit sayısı 100.000/mm3'ün altında ise, düzelme olana dek tedaviye ara verilmelidir.
Enfeksiyon bulgu veya belirtisi görülmesi halinde hemen tıbbi inceleme yapılmalıdır.
VİNALBİN'in CYP3A4 enziminin güçlü inhibitörleri ya da indükleyici ile eşzamanlı kullanımında dikkatli olunmalıdır. Bu nedenle VİNALBİN'in fenitoin, fosfenitoin, itrakonazol, veya posakonazol ile birlikte kullanımı önerilmez (bkz. Bölüm 4.5).
İskemik kalp hastalığı öyküsü olan hastalarda özel dikkat gösterilmelidir (bkz. Bölüm 4.8).
VİNALBİN farmakokinetiği ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda değişmez. Bununla birlikte, bir önlem olarak orta derecede ve ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda dozun 20 mg/m2'ye düşürülmesi ve hematolojik parametrelerin yakından izlenmesi önerilir. Bu özel hasta popülasyonunda doz ayarlaması için bkz. Bölüm 4.2.
Renal atılımının çok az olması nedeniyle, ciddi renal yetmezliği olan hastalarda VİNALBİN dozunun azaltılmasına ilişkin farmakokinetik bir gerekçe yoktur (bkz. Bölüm 4.2).
VİNALBİN tedavi alanı karaciğeri de kapsayacaksa, radyoterapi ile birlikte kullanılmamalıdır.
Bu ürünün özellikle sarı humma aşısı ile eşzamanlı kullanımı kontrendikedir ve diğer canlı atenüe aşılarla eşzamanlı kullanımı önerilmez.
VİNALBİN'in gözle temasından kesinlikle kaçınılmalıdır, basınç nedeniyle göze fışkırması sonucu ciddi iritasyon ve kornea ülserasyonuna sebep olabilir. Yanlışlıkla göz ile temas ettiği takdirde göz derhal serum fizyolojik (%0,9'luk sodyum klorür) ile yıkanmalıdır.
TÜM SİTOTOKSİKLERDEKİ ORTAK ETKİLEŞİMLER:
Eşzamanlı kullanım kontrendikasyonu: (bkz. Bölüm 4.3) Sarı humma aşısı: Ölümcül yaygın aşı hastalığı riski
Canlı atenü aşılar: Ölümcül olma olasılığına sahip yaygın aşı hastalığı riski. Bu risk altta yatan hastalık nedeniyle immün sistemi baskılanmış hastalarda artmıştır. Bu durum varsa inaktif bir aşı (poliomiyelit) kullanılması önerilir (bkz. Bölüm 4.4).
Fenitoin (ekstrapolasyonu ile fosfenitoin): Sitotoksik ilaç tarafından fenitoin emiliminde azalma olmasına bağlı olarak konvülziyonların alevlenme riski ya da fenitoinin/fosfenitoinin hepatik metabolizmayı artırmasına bağlı olarak sitotoksik ilacın etkililik kaybı.
İtrakonazol: Hepatik metabolizmalarının azalmasına bağlı olarak vinka alkaloitlerinin nörotoksisitesinde artış.
Kullanım için özel dikkat isteyen etkileşimler:
Tümoral hastalıklarda trombotik risk artışı nedeniyle sıklıkla antikoagülan tedavi uygulanır. Hastalıklar sırasında hastaların koagülasyon eğilimindeki değişikliğin fazla olması nedeniyle hastanın oral antikoagülan ile tedavisine karar verilirse, oral antikoagülan ve antikanser kemoterapi arasındaki olası etkileşimin izlenmesinde INR (Uluslararası Normal Oran) değeri sık olarak takip edilmelidir.
İmmünosupresif ilaçlar (Siklosporin, takrolimus, everolimus, sirolimus): Lenfoproliferasyon riski ile birlikte aşırı immünodepresyon.
VİNKA ALKALOİTLERİNE ÖZGÜ ETKİLEŞİMLER
İtrakonazol, posakonazol, ketokonazol: Hepatik metabolizmalarının azalmasına bağlı olarak vinka alkaloitlerinin nörotoksisitesinde artış.
Kullanım için özel dikkat isteyen etkileşimler:
Proteaz inhibitörleri: Proteaz inhibitörleri neden olduğu hepatik metabolizmalarının azalmasına bağlı olarak antimikotik ajanların toksisitesinde artış. Yakın klinik izlem ve bunun sonucunda antimikotik ajan dozajında düzenleme gereklidir.
Mitomisin C: Bronkospazm ve dispne riskinde artış, nadiren interstisyel pnömoni gözlenmiştir.
Vinka alkaloitleri P-glikoproteinin bir substratı olarak bilindiğinden ve bu konuda özgün bir çalışma olmadığından VİNALBİN ile bu membran taşıyıcısının güçlü modülatörlerinin eşzamanlı kullanımında dikkatli olunmalıdır.
VİNALBİN ile kemik iliği toksisitesi bilinen ilaçların kombinasyonu miyelosüpresif advers olayları alevlendirebilir.
CYP3A4 enzimi vinorelbin metabolizmasındaki temel enzim olduğundan bu izoenzimin güçlü inhibitörleri (örn. ketokonazol, itrakonazol) ile kombinasyon vinorelbin kan konsantrasyonlarını artırabilir ve bu enzimin güçlü indükleyicileri (örn. rifampisin, fenitoin) ile kombinasyon vinorelbin kan konsantrasyonlarını azaltabilir (bkz. Bölüm 4.4).
VİNALBİN ile sisplatin kombinasyonunda birkaç siklus boyunca farmakokinetik etkileşim ortaya çıkmaz. Bununla birlikte VİNALBİN ile ilişkili granülositopeni insidansı, tek başına VİNALBİN tedavisine göre sisplatin kombinasyonunda daha yüksek olmuştur.
Antikoagülan tedavisi: tüm sitotoksiklerde olduğu gibi, oral antikoagülanlarla potansiyel etkileşim ve kanserli hastaların koagülasyon eğilimindeki değişikliğin fazla olması nedeniyle INR (Uluslararası Normal Oran) değerinin izlenme sıklığı artırılmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yoktur.
Pediatrik hastalarda yapılmış herhangi bir etkileşim çalışması yoktur.
Gebelik kategorisi: D
VİNALBİN gebelik sırasında uygulandığında ciddi doğum defektlerine yol açması beklenir (bkz Bölüm 5.3). VİNALBİN gebelikte kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).
Hamile kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır. Hayvanlarda üreme çalışmalarına göre vinorelbin, embriyotoksik ve teratojeniktir (bkz. Bölüm 5.3).
Hayvanlar üzerindeki çalışmalara ve ilacın farmakolojik etkisine dayanarak; embriyonik ve fetal anormallikler için potansiyel risk bulunmaktadır.
VİNALBİN, beklenen yarardan daha fazla potansiyel risk taşıdığında hamilelik boyunca kullanılmamalıdır.
Tedavi esnasında hasta hamile kalırsa, ölü doğum riskine karşı bilgilendirilmelidir ve dikkatlice takip edilmelidir. Genetik danışmanlık olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır.
Vinorelbinin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Vinorelbinin süte geçişi hayvanlarda çalışılmamıştır.
Emzirmeye bağlı risk dışlanamadığından VİNALBİN tedavisine başlamadan önce emzirmeye son verilmelidir (bkz. Bölüm 4.3).
VİNALBİN ile tedavi edilen erkeklere tedavi sırasında ve tedaviden sonra en az 3 ay çocuk sahibi olmamaları önerilir. Vinorelbin tedavisinin sonucu olarak geri dönüşümsüz infertilite olasılığı nedeniyle spermlerin saklanmasına ilişkin öneri için başvurulmalıdır.
İzole olgulardan daha sık bildirilen advers reaksiyonlar sistem organ sınıfı ve sıklığına göre aşağıda listelenmiştir. Sıklık tanımlanması: Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila ≥1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila ≥1/100); seyrek (≥1/10.000 ila ≥1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden tahmin edilemiyor) olarak MedDRA sıklık tanımlaması ve sistem organ sınıflandırmasına göre yapılmıştır.
En yaygın olarak bildirilen advers ilaç reaksiyonları nötropeni ve anemi ile birlikte kemik iliği depresyonu, nörolojik bozukluklar, bulantı, kusma, stomatit ve konstipasyon ile görülen gastrointestnal toksisite, karaciğer fonksiyon testlerinde geçici yükselme, alopesi ve lokal flebittir.
Pazarlama sonrası toplanan deneyime ve klinik araştırmalara ilişkin ek advers reaksiyonların sıklığı bilinmiyor olarak MedDRA sınıflamasına göre eklenmiştir.
Ayrıntılı advers reaksiyon bilgisi:
Reaksiyonlar DSÖ sınıflandırmasına (derece1; derece 2; derece 3; derece 4; derece 1-4; derece
1-2; derece 3-4) göre tanımlanmıştır.
Yaygın: Farklı lokalizasyonlarda (solunum sistemi, üriner sistem, gastrointestinal sistem, vb.) hafif veya orta şiddetli uygun tedavi ile giderilebilen bakteriyel, viral ya da fungal enfeksiyonlar Yaygın olmayan: Septisemi (çok seyrek ölüm), ciddi sepsis (bazen organ yetmezlikleri birlikte) Çok seyrek: Komplike septisemi, nadiren ölüm.
Bilinmiyor: Nötropenik sepsis, Nötropenik enfeksiyon (derece 3-4).
Çok yaygın: Esas olarak nötropeniyle sonuçlanan kemik iliği depresyonu (derece 3: %24,3; derece 4: %27,8) 5-7 günde geri dönüşümlüdür ve kümülatif değildir, anemi (derece 3-4: %7,4) Yaygın: Trombositopeni (derece 3-4: %2,5) görülebilir ancak nadiren ciddidir.
Bilinmiyor: Febril nötropeni, pansitopeni, lökopeni (derece 1-4).
Bilinmiyor: Anafilaksi, anafilaktik şok ya da anafilaktoid tip reaksiyon gibi sistemik alerjik reaksiyonlar
Bilinmiyor: Uygunsuz antidiüretik hormon salgılanması.
Seyrek: Ciddi hiponatremi Bilinmiyor: Anoreksi
Çok yaygın: Derin tendon refleksi kaybını içeren nörolojik bozukluklar (derece 3-4: %2,7), uzun süreli kemoterapi sonrasında alt ekstremitelerde güçsüzlük.
Yaygın olmayan: Duyusal ve motor semptomlarla birlikte ciddi parestezi. Bu etkiler genellikle geri dönüşümlüdür.
Bilinmiyor: Baş ağrısı (derece 1 a€“ 4), baş dönmesi, ataksi
Seyrek: İskemik kalp hastalığı (anjina pektoris, miyokart enfarktüsü, zaman zaman ölümcül) Çok seyrek: Taşikardi, palpitasyon ve kalp ritim bozuklukları.
Bilinmiyor: Kalp yetmezliği
Yaygın olmayan: Arteriyel hipotansiyon, arteriyel hipertansiyon, kızarma ve periferik soğukluk.
Seyrek: Ciddi hipotansiyon, kollaps.
Yaygın olmayan: Dispne ve bronkospazm diğer vinka alkaloitleri gibi VİNALBİN tedavisi ile birlikte ortaya çıkabilir.
Seyrek: İnterstisyel pnömoni özellikle mitomisin C ile kombine olarak VİNALBİN ile tedavi edilen hastalarda bildirilmiştir.
Bilinmiyor: Öksürük (derece 1-2)
Çok yaygın: Stomatit (derece 1-4: %15, monoterapide), bulantı ve kusma (derece 1-2: %30,4 ve derece 3-4: %2,2) antiemetik tedavi sıklığı azaltabilir, konstipasyon ana semptomlarındandır (derece 3-4: %2,7) ve monoterapide nadiren paralitik ileusa yol açar; diğer kemoterapötik ajanlarla kombinasyon tedavisinde (derece 3-4: %4,1).
Yaygın: Diyare (genellikle hafif ve orta şiddette).
Seyrek: Paralitik ileus (tedaviye bağırsak motilitesi normale döndüğünde devam edilebilir) ve pankreatit.
Bilinmiyor: GİS kanaması, ciddi diyare, karın ağrısı.
Çok yaygın: Klinik semptom vermeksizin karaciğer fonksiyon testlerinde geçici yükselme (derece 1-2) (SGOT %27,6 ve SGPT %29,3)
Bilinmiyor: Hepatik bozukluk
Çok yaygın: Hafif alopesi (derece 3-4: %4,1, monoterapide). Seyrek: Yaygın deri reaksiyonları.
Bilinmiyor: El ve ayaklarda eritem.
Yaygın: Çene ağrısı dahil olmak üzere artralji ve miyalji
Çok yaygın: Enjeksiyon yerindeki reaksiyonlar eritem, yakıcı ağrı, damarda renk değişikliği ve lokal flebit (derece 3-4: %3,7, monoterapide).
Yaygın: Asteni, yorgunluk, ateş, göğüs ve tümör yeri ağrısı dahil farklı yerlerde ağrı.
Seyrek: Lokal nekroz (intravenöz iğne ya da kateterin uygun yerleştirilmesi ve bolus enjeksiyon ardından damarın yıkanması bu etkileri sınırlayabilir.)
Bilinmiyor: Titreme (derece 1-2)
Bilinmiyor: Kilo kaybı
Navelbinin oral kullanımı için ek advers reaksiyonlar raporlandı: Nöromotor bozukluklar, tat alma bozukluğu, görme bozukluğu, insomnia, disfaji, oesofajit, kilo alımı, dizüri, diğer genitoüriner belirtiler
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
Semptomlar:
VİNALBİN ile doz aşımı bazen enfeksiyon, ateş, paralitik ileus ile birlikte olan kemik iliği hipoplazisine yol açabilir.
Acil prosedürü
Hekim tarafından gerekli görüldüğünde kan transfüzyonu, büyüme faktörleri ve geniş spektrumlu antibiyotik tedavisi ile birlikte genel destekleyici önlemler alınmalıdır. Karaciğer işlevlerinin yakından izlenmesi önerilir. VİNALBİN için bilinen bir antidot yoktur.