ZYLOTRA %0.5 + %0.3 göz damlasý süspansiyon (1 adet) Farmakolojik Özellikler

Deva Holding A.Ş.

[ 15 March  2022 ]

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

    5.1. Farmakodinamik özellikler

    Farmakoterapötik grup: Kortikosteroid ve Antienfektif ATC Kodu: S01CA

    Kortikosteroidler, çeşitli ajanlara karşı oluşan inflamatuvar yanıtı inhibe etmekte ve olasılıkla iyileşmeyi geciktirmekte ya da yavaşlatmaktadır. Söz konusu ajanlar ödemi, fibrin birikimini, kapiller dilatasyonu, lökosit göçünü, kapiller proliferasyonu, fibroblast proliferasyonunu, kolajen birikimini ve inflamasyonla ilişkili skar oluşumunu inhibe etmektedir. Etkilerini, fosfolipaz A'yi inhibe eden lipokortinler adlı proteinleri indükleyerek gösterdikleri düşünülmektedir. Bu proteinlerin, ortak prekürsör madde olan araşidonik asidin salınımını inhibe ederek, prostaglandinler ve lökotrienler gibi güçlü inflamasyon mediyatörlerinin biyosentezini kontrol ettikleri ileri sürülmektedir. Araşidonik asit, fosfolipaz Aaracılığıyla membran fosfolipidlerinden salınmaktadır. Kortikosteroidler göz içi basıncında artışa neden olabilmektedir.

    Loteprednol etabonat yapısal olarak diğer kortikosteroidlere benzemektedir. Yüksek düzeyde yağda çözünür olması hücrelere penetrasyonunu artırmaktadır. Loteprednol etabonat prednizolonla ilişkili bileşiklerin yapısal modifikasyonları aracılığıyla sentezlenmektedir ve in vivo ve in vitro preklinik metabolizma çalışmalarında yoğun bir biçimde inaktif karboksilik asit metabolitlerine metabolize olmaktadır.

    Antibiyotik bileşen olan tobramisin, duyarlı organizmalara karşı etki oluşturmak üzere kombinasyona dahil edilmiştir. In vitro çalışmalar tobramisinin aşağıdaki mikroorganizmaların duyarlı kökenlerine karşı etkin olduğunu göstermiştir: penisiline dirençli suşlar da dahil, S.aureus ve S.epidermidis'in (koagülaz pozitif ve koagülaz negatif) yer aldığı Stafilokoklar; bazı A grubu beta hemolitik suşlar, hemolitik olmayan bazı suşlar ve bazı Streptococcus pneumoniae suşları dahil olmak üzere Streptokoklar; Pseudomonas aeruginosa, Escherichia coli, Klebsiella pneumoniae, Enterobacter aerogenes, Proteus mirabilis, Morganella morganii, çoğu Proteus vulgaris suşları, Haemophilus influenzae ve H.aegyptius, Moraxella lacunata, Acinetobacter calcoaceticus ve bazı Neisseria türleri.

    5.2. Farmakokinetik özellikler

    Genel özellikler

    Emilim:

    Loteprednol etabonat hümör aköze penetre olmaktadır. Sonuçlar, her bir göze birer damla

    %0,5'lik loteprednol etabonat oftalmik süspansiyonun iki gün boyunca günde 8 kez ya da 42 gün süreyle günde 4 kez uygulanmasını takiben elde edilmiştir. Loteprednol ve primer metabolitinin plazma düzeylerinin ölçülebilir düzeyin (1 ng/ml) altında kalmasından hareketle,

    %0,5 loteprednol etabonatın sistemik absorbsiyonunun çok az olduğu düşünülmektedir.

    Oküler uygulanan tobramisinin sistemik emilimine ait herhangi bir veri bulunmamaktadır; ancak, oküler uygulanan ilaçlarla bir miktar sistemik emilimin olabileceği bilinmektedir.

    Dağılım:

    Normal gönüllülerde, loteprednol etabonat ile başlıca inaktif metaboliti Δ'kortienik asit etabonatın (PJ-91) plazma düzeylerinin, tüm örnekleme zamanlarında ölçüm limitinin (1 ng/ml) altında olduğu gösterilmiştir.

    Biyotransformasyon:

    Loteprednol etabonatın başlıca inaktif metaboliti Δ'kortienik asit etabonat (PJ-91)

    Eliminasyon:

    Loteprednol etabonat/tobramisin kombinasyonunun sistemik emilimi sınırlı olduğundan, topikal kullanım için eliminasyon verisi bildirilmemiştir.

    5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

    Loteprednol ve tobramisinin karsinojenik potansiyelinin değerlendirilebileceği uzun süreli deney hayvanı çalışması bulunmamaktadır.

    Üreme toksisitesi çalışmalarında embriyotoksik ve teratojenik etkiler tavşanlarda maksimum günlük klinik dozun 35 katı oral dozlarda (gecikmiş kemikleşme, meningosel insidansında artış, anormal sol karotis arter ve ekstremite fleksürü), sıçanlarda ise (fötal vücut ağırlığı ve iskelet kemikleşmesinde gerileme, innominate arter eksikliği, yarık damak ve umbilikal herni) maksimum günlük klinik dozun 60 katı oral dozlarda gözlemlenmiştir.

    Tavşanlardaki akut ve çoklu dozlu oküler çalışmalarda hafif oküler irritasyon gözlenmiştir.

    Preklinik etkiler klinik kullanımla çok fazla ilişkili olmayan ve insanlardaki maksimum maruziyeti yeterince aştığı kabul edilen maruziyet durumlarında gözlemlenmiştir.