TERMACET PLUS 250 mg/5 ml 150 ml süspansiyon Kısa Ürün Bilgisi
{ Parasetamol }
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
TERMACET 250 mg / 5 mİ Plus Süspansiyon2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Parasetamol 250 mg / 5 mİ
Şeker 42,500 g
Sorbitol 40,000 g
Meiilparaben 0,100 g
Portakal esansı 0,300 g
Sunset Yellovv El 10 0,0025 g
Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.
Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORMU
Süspansiyon
Portakal sarısı, portakal kokulu, homojen görünüşlü süspansiyon.
4.1. Terapötik endikasyonlar
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Bir defada verilecek doz Hastanın Yaşı Bu yaşın ortalama vücut ağırlığı
V ücut ağırlığına göre hesaplanan parasetamol dozu
Verilecek ölçek sayısı
Ölçeğin içerdiği parasetamol
6 yaş
21 kg
252 mg
1 ölçek
250 mg
7 yaş
24 kg
288 mg
1 Vİ ölçek
312.5 mg
8 yaş
26 kg
312 mg
1 Va ölçek
312.5 mg
9 yaş
30 kg
360 mg
1 */2 ölçek
375 mg
10 yaş
32 kg
384 mg
1 V2 ölçek
375 mg
11 yaş
35 kg
420 mg
1 3A ölçek
437 mg
12 yaş
36 kg
432 mg
1 3/« ölçek
437 mg
Uygulama sıklığı ve süresi:
12 yaşından büyüklerde erişkin dozu kullanılır.
Bu dozlar gerektiğinde 4 saat ara ile tekrarlanabilir.
Ölçekteki işaretlere kadar süspansiyon sıvısı doldurulduğunda elde edilecek parasetamol dozu aşağıdaki şemada gösterilmiştir:
1 ölçek 250 mg parasetamol Va ölçek 187.5 mg parasetamol Vı ölçek 125 mg parasetamol Va ölçek 62.5 mg parasetamol
Ağrı 5 günde geçmezse, ateş 3 günde düşmezse, boğazda ağrı, kızarma ve ateş 2 günde düzelmezse doktora başvurmalıdır.
Uygulama şekli
Sadece ağızdan kullanım içindir.
Yemeklerden önce ya da sonra ve ya yemeklerle birlikte ölçek kaşığı ile kullanılabilir.
Kullanmadan önce şişeyi iyice çalkalayınız.
Özel popülasvonlara ilişkin ek bilgiler:
Karaciğer yetmezliği: Kronik ve stabil karaciğer hastalığında (sirozda) düşük dozda sınırlı olarak kullanıldığında parasetamol genelde iyi tolere edilir. Bununla beraber parasetamolün günde 4 gramın altında dozlarda kullanılması sırasında hepatotoksisite vakaları bildirilmiştir.
Karaciğer fonksiyonu azalmış hastalarda parasetamol dikkatle kullanılmalıdır.
Böbrek yetmezliği: Böbrek fonksiyonu azalmış hastalarda parasetamol doz aralıkları şu şekilde düzenlenmelidir:
Kreatinin klirensi 10-50 ml/dak: Dozlar 6 saat ara ile verilmelidir.
Kreatinin klirensi < 10 ml/dak: Dozlar 8 saat ara ile verilmelidir (metabolitler birikebilir)
Pediatrik popülasyon: Parasetamolün yaşa bağlı nedenlerle pediatrik hastalarda kullanımını sınırlandıracak bir neden bildirilmemiştir.
4.3. Kontrendikasyonlar
• Parasetamole veya süspansiyon bileşimindeki maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda
• Aktif karaciğer hastalığı olanlarda
• İlerlemiş böbrek yetmezliğinde
• Aseti İsal i silik aside karşı aşırı duyarlılığı olanlarda
• Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz enzim (G6PD ) eksikliğinde
• Hasta parasetamol içeren diğer bir ilaç kullanıyorsa
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Anemisi olanlar, akciğer hastalan, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır. Uzun süre yüksek dozda alınacaksa periyodik olarak renal ve hepatik fonksiyon testleri yapılmalıdır.
Akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksi sitesi ne neden olur.
Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
Aşağıdaki durumlarda ilacın kullanılması, yeniden değerlendirilmelidir:
• İlaç ağrı için almıyorsa (romatizma ağrıları dahil) : Erişkinlerde ağrı 10 gün içinde, çocuklarda 5 gün içinde geçmezse, hastalık ağırlaşırsa, yeni belirtiler ortaya çıkarsa veya ağrılı bölge kızarıp şişerse,
• İlaç ateş için alınıyorsa: Ateş 3 günden fazla sürerse, hastalık ağırlaşırsa veya yeni belirtiler ortaya çıkarsa,
• İlaç farenjit (boğaz ağrısı) için alınıyorsa: Farenjit ağrısı 2 günde geçmezse veya ateş, baş ağrısı, deri döküntüsü, bulantı ve kusma varsa.
Yetişkinlerde tek bir alım için minimum toksık doz 7.5-10 gramdır, çocuklarda ise 150 mg/kg’dır.
Eğer risk faktörleri varsa bunların altındaki dozlar da hepatotoksik etki gösterebilir. Risk faktörleri şunlardır:
• Hepatik enzim (CYP2E1) indüktörleri kullanılıyorsa: Karbamazepin, fenitoin. barbituratlar, primidon, rifampin.
• Hepatotoksik ilaçlar kullanılıyorsa: Makrolidler, anabolizanlar, statinler, etionamid, niasin, izonıazid, fenotiazinler.
• Glutatyon rezervlerinin azaldığı durumlar: Malnütrisyon, starvasvon. kaşeksi, HİV enfeksiyonu, kistik fıbroz.
TERMACET şeker içerdiğinden nadir kalıtımsal früktoz intoleransı, glikoz-galaktoz malabsorpsiyon veya sükraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Etkisi bilinen yardımcı maddeler: Propılen glikol, alkol benzeri semptomlara neden olabilir.
Sunset Yellow El 10 alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
Laboratuar test etkileşimleri Parasetamol alanlarda:
• Kan şekeri: Glukoz oksidaz / peroksidaz metoduyla ölçüldüğünde olduğundan daha düşük gözükür. Hekzokinaz / glukoz - 6 - fosfat dehidrogenaz metoduyla ölçüldüğünde olduğunun aynı gözükür.
• Serumda ürik asit: Fosfotungstad metoduyla ölçüldüğünde olduğundan yüksek gözükür.
• Bentiromid testi sonuçları geçersizdir. Çünkü hem parasetamol hem bentiromid bir arilamin bileşiğine metabolize olarak bulunan p-aminobenzoik asit miktarını etkiler.
• Nitrosonaftol reaktifı ile yapılan idrarda kalitatif 6-hidroksiindol asetik asit (5 HİAA) testi yalancı pozitif sonuç verir. Kantitatif test etkilenmez.
4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
İlaç etkileşimleri:
• Hepatik enzim indüktörleri (karbamazepin, fenitoİn. barbituratlar, primidon, rifampisin) parasetamolün CYP 2E1 yoluyla metabolizmasını hızlandırarak klinik etkinliğini azaltır ve toksik ara ürün (NAPQ1) oluşumunu hızlandırır.
• Hepatotoksik ilaç ( makrolidler. anabolizanlar, statinler, etionamid, niasin, izoniazid, fenotiazinler) kullananlarda parasetamolün hepatotoksisite riski fazlalaşır.
• Kumarin ve indandion sınıfı antikoagülanlarla birlikte yüksek dozda parasetamol kullanılması antikoagülan etkiyi arttırır. Bu durumda sık sık protrombin zamanı tayinleri yapılarak, gerekiyorsa antikoagülan dozu ayarlanmalıdır. Ancak parasetamol kısa süreli olarak normal dozda kullanılıyorsa ve kronik olarak günde 2 gramın altında kullanılıyorsa buna gerek yoktur.
• Salisilat ve parasetamol kombinasyonlarının uzun süre kullanılması analjezik nefropati riskini arttırır.
Böyle kombinasyonlar yüksek dozda (günde 1.35 gram veya kümülatif olarak yılda 1 kg ) ve uzun süre (3 yıl veya daha uzun süre ) kullanıldığında analjezik nefropati. renal papilla nekrozu, terminal böbrek yetmezliği ve böbrek veya mesane kanseri riski artar.
Kombinasyonun dozu, içindeki salisilat veya parasetamolün bireysel dozlarını aşmamahdır.
• Nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlarla (NSAİİ) parasetamolün uzun sure birlikte kullanılması advers renal etki riskini arttırır. Böyle kombinasyonlar doktor denetiminde kullanılmalıdır.
• Diflunisal parasetamolün plazma konsantrasyonlarını %50 arttırır ve hepatotoksisite riskinin fazlalaşmasına neden olur.
• Probenesid parasetamolle birlikte verildiğinde parasetamolün plazma klirensi azalır, varı ömrü uzar. Parasetamolün glukuronid ve sülfat konjugatlarının atılımı azalır.
• Kolestiramin. parasetamolün verilmesinden sonra bir saat içinde verilirse parasetamolün absorpsiyonunu azaltır.
• Metoklopramid ve domperidon tipi gastrokinetik ilaçlar parasetamol absorpsiyonunu hızlandırır.
Besinlerle etkileşim
• Düzenli olarak zararlı olabilecek miktarda alkollü içki kullananlarda, akut toksik dozda veya kronik yüksek dozda parasetamolün hepatotoksisite riski fazlalaşır. Bu hastalar parasetamol yerine başka bir analjezik kullanmalıdır.
• Parasetamol yüksek karbonhidrat içeren bir yemekten sonra alınırsa absorpsiyonu yavaşlar.
Ancak sistemik dolaşıma giren miktar değişmez. Vejetaryenlerde parasetamol absorpsiyonu yavaşlar ve azalır.
Biyolojik etkileşimler
• Parasetamol ağn ve ateş gibi aşı reaksiyonlarının tedavi ve önlenmesi amacı ile kullanıldığında aşıların immünostimulan etkisini azaltmaz. Bununla beraber DTaP (diphteria- tetanus toxoids -acellular pertussis) aşısının reaksiyonlarını önlemede etkisizdir.
Bitkisel ürünlerle etkileşim
• Hibıscus (bamya çiçeği)’un parasetamolün plazma konsantrasyonlarını azalttığı bildirilmiştir. Bunun klinik Önemi bilinmemektedir.
• Parasetamol hepatotoksik potansiyeli olan ekinazya (Echinacea augustifolia), kava (Piper methysticum) ve salisilat içeren söğüt (Salix albd) ve çayır güzeli (Spiraea ulmaria ) gibi bitkisel ürünlerle birlikte alındığında hepatotoksisite riski artabilir.
• Parasetamol antİtrombosit etkileri olan gingko (Gingko biloba), ginseng (Panax ginseng), sarımsak {Allium sativum ), yaban mersini.(Vaccinium myrtiliis ). kasımpatı (Chry>santhemum parthenium) ile birlikte kullanıldığında kanama riski artabilir.
• Parasetamol kumarin içeren sarı papatya (Anthemis nobilis) , atkestanesi (Aesculus hippocaslaneum), çemenotu (Trigonella foenum graecum). kızıl yonca (Trifolium pratense) ve demirhindi (Tamarindus indicus ) ile birlikte kullanıldığında kanama riski artabilir.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Gebelikte kullanım kategorisi B’dir.
Parasetamolün gebe kadınlarda kullanımı ile ilgili iyi yöneltilmiş epidemiyolojik çalışmalar yapılmamıştır. TERMACET gebelere verilirken tedbirli olunmalıdır.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/ Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Deneysel ve klinik veriler parasetamol alan doğurma potansiyeli olan kadınların doğum kontrolü uygulanması gerektiğini göstermemektedir. Parasetamol doğum kontrol ilaçlan ile etkileşime girmez.
Gebelik dönemi
Sınırlı sayıda gebelikte parasetamole maruz kalma olgusuna ilişkin veriler parasetamolün gebelik üzerinde ya da fetus/yeni doğmuş çocuğun sağlığı üzerinde advers etkileri olduğunu göstermemektedir. Bugüne kadar önemli bir epidemiyolojik veri elde edilmemiştir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar gebelik/embriyonal/fetal gelişim/doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.
Laktasyon dönemi
Parasetamol anne sütü ile atılmaktadır (süte geçmektedir). Ancak TERMACET’in tüm dozlarında emzirilen çocuk üzerinde herhangi bir etki öngörülmemektedir. TERMACET emzirme döneminde kullanılabilir.
Üreme yeteneği i
Fertilite
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Parasetamol santral sinir sisteminin dikkat ve psikomotor koordinasyon gerektiren fonksiyonlarını etkilemez. Parasetamol alanların motorlu araç ve makine kullanmalarında bir sakınca yoktur.
Yaygın olmayan: Gastrointestinal kanama (%0.13)
Hepato-biliyer hastalıklar
Çok yaygın: ALT üst sınırın üstünde (%17.4)
Yaygın: ALT üst sınırın 1.5 katı (%4.2)
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygm: Yüz ödemi (%4.5)
Yaygın olmayan: Periferik ödem (%1)
Çok seyrek: Ateş, Asteni
Cerrahi ve tıbbi prosedürler
Yaygın olmayan: Post-tonsillektomi kanaması (%0.5)
Yaygın: Post-ekstraksiyon (3.azı dişi) kanaması (%3.3).
*Bronkospazm: Asetilsalisilik aside duyarlı astımlı hastaların %20’sinde görülür **Parasetamol ile oral provokasyon testi: Parasetamolle ilişkili alerjik semptomları (erüpsiyon, ürtiker, anafılaksi) olan hastaların %15.5’unda pozitiftir.
***İmmün trombositopeni: Parasetamol ve parasetamol sülfat varlığında antikorlar trombositlerin GPlIb/IIIa ve GPIb/IX/V reseptörlerine bağlanır. Parasetamol tedavisinin kesilmesi parasetamolün plasebo ve nonsteroidal antiinflanıatuvar ilaçlar ile karşılaştırıldığı 2000 hastayı kapsayan bir literatür taramasında parasetamol ile plasebo arasında yan etkilerin sıklığı ve tedaviyi bırakma yönünden bir fark görülmemiştir. Parasetamol ile nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçların karşılaştırıldığı 2100 hastayı kapsayan ikinci bir literatür taramasında parasetamol grubunda ilacın etkisinin yetersiz olması nedeniyle tedaviyi bırakma daha sık gözlenmiştir. Parasetamol tedavisi gören her 10 hastadan biri tedaviyi yanda kesmiş, aynca her 15 hastadan biri ilacın etkisini yetersiz bulduğu için tedaviyi kesmiştir. NSAİİ 1ar ile karşılaştırdığında yan etkiler nedeni ile tedaviyi bırakma oranı daha düşüktür. Klinik laboratuar değerlendirmeleri klinik araştırmalarda terapotik dozlarda kullanılan parasetamolün yan etkileri ve laboratuar değerlerindeki değişmeler plasebonunkilerden farksız bulunmuştur.
Karaciğer fonksiyonu ile ilgili biyokimyasal değerlerdeki değişmeler ilacın toksik dozlarda alındığını gösterir. İlaç toksik dozlarda alınmışsa aspartat aminotransferaz (AST) ve alanın aminotrasferaz (ALT) 24 saat içinde yükselmeye başlar ve 72 saat sonra doruğa erişir.
Bunlardan herhangi birinin 1000 ünitenin üstüne yükselmesi hepatotoksisite için tanımlayıcıdır. Bunların yanı sıra bilirubin ve kreatinin yükselir, glukoz düşer. Arteriyel
Parasetamolün aşırı doz tedavisi önceden belirlenmiş talimata (tedavi protokolüne) göre yapılmalıdır.
Aşırı doz alımı 1 saat içinde olmuş ise aktif kömür kullanımı ile tedavi düşünülmelidir.
Parasetamolün plazma konsantrasyonu 4. saatte ya da parasetamol ahırımdan sonra ölçülmelidir (Erken plazma parasetamol ölçümlerine güvenilmemelidir.). N-asetilsistein’le tedavi parasetamol alımmın sonrasındaki 24 saate kadar yapılabilir. Bununla beraber N- asetilsistein’in maksimum koruyucu etkisi ilk 8 saattir. 8 saatin sonrasındaki N-asetilsistein’in antidot etkisi belirgin şekilde azalır. Eğer gerekiyorsa hastaya belirlenmiş doz programında intravenöz N-asetilsistein verilmelidir. Eğer kusma bir problem teşkil etmiyorsa oral metionin, hastane dışındaki uzak bölgeler için uygun bir alternatiftir. Parasetamol alımmın 24 saat sonrasında ciddi hepatik yetmezliği bulunan hastaların tedavisi karaciğer birimi ya da zehir merkezine danışılarak yapılmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapotik grup: Analjezik- Antipiretik ATC KOD: N02B E01
Parasetamol etkili bir analjezik ve antipiretik bir ilaç olup önemli bir antiinflamatuvar aktivite göstermez. Analjezik ve antipiretik etkenliği hemen hemen asetilsalisilik ile aynıdır. Analjezik etkisi santral sinir sisteminde ve periferde prostaglandin sentezini inhibe etmesiyle açıklanmaktadır. Prostaglandinler ağrı duyusunu taşıyan sinir uçlarını nosiseptif maddelere karşı sensitize eder. Parasetamol ağrı eşiğini yükseltir, ağrı İmpulsu doğuşunu azaltır ve transmisyonunu inhibe eder.
Parasetamolün antipiretik etkisi santral sinir sisteminde PGE2 oluşumunu inhibe etmesiyle olur. PGE2 anterior hipotalamusun preoptik bölgesindeki termoregülasyon yapan nöronları etkileyerek ateşi yükseltir. Parasetamol PGE2 sentezini inhibe ederek bunu önler.
Parasetamolün gastrointestinal ve kardiyovasküler sistemler üzerinde önemli farmakodinamik aktivitesi yoktur.
Klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası yapılan araştırmalarda rapor edilen advers etkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre listelenmiştir.
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10): yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (> 1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000). bilinmiyor (eldeki verilerlerden hareketle tahmin edilemiyor)
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın: Enfeksiyon (% 2.9)
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Agranulositoz, trombositopeni, (izole bildirimler)
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Erüpsiyon, ürtiker
Sıklık bilinmiyor: Bronkospazm*, Anafılaktik şok, Alerji testi pozitif**, İmmün trombositopeni***
Çok seyrek: Lvell sendromu, Stevens Johnson sendromu (izole bildirimler)
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygm: Baş ağrısı(%5.1), Baş donmesi(% 3.58), Uyuklama (%6.97), Parestezi (%5.4)
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan: Denge bozukluğu (%1)
Vasküler hastalıklar
Çok seyrek: Purpura
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar
Yaygın: Üst solunum yollan enfeksiyonu (%2.7)
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı (%2.3), Diyare (% 4.7). Dispepsi (%2.3), Flatulans (%2.3), Kannağrısı (%3.9), Konstipasyon (%3.9), Kusma (%7.8)
pH’nm 7.30’un altına düşmesi, kreatininin 3.4 mg/dL’nin üstüne çıkması, protrombin zamanının 100 saniyeden fazla uzaması ve serum laktat düzeyinin 3.5 milimol/L’nin üstüne çıkması prognozun iyi olmadığını gösteren belirtilerdir. Özel gruplarda ve durumlarda güvenilirlik içsel ve dışsal faktörler. Parasetamolün advers ve toksik etkilerine karşı cinsiyet, ırk. boy. ağırlık, vücut yapısı, yaşam şekli ve yerine bağlı duyarlılık farkları bildirilmemiştir.
Bunların dışında parasetamolün toksik etkilerine karşı duyarlılığı arttıran risk faktörleri ilaç etkileşimleri bölümünde yer almaktadır Bkz. 4.5.
6 yaşından küçük çocuklar, parasetamolün toksik etkilerine daha az duyarlı dır. Bunda glutatyon rezervlerinin ve detoksifikasyon hızının yüksek olmasının rolü olduğu ileri sürülmüştür.
10 g ve üzeri parasetamol alan yetişkinlerde karaciğer haşan olasıdır. Hasta risk faktörleri taşıyorsa 5 g ve üzeri parasetamol alımmda karaciğer harabiyeti yaratabilir (Aşağıya bakınız).
Eğer hasta;
a) Karbamazepin, fenobarbital, fenitoin, primidone, rifampisin. St. John’s bitkisi veya karaciğer enzimlerini yükseltecek diğer ilaçlarla uzun dönem tedavi görmüşse,
veya
b) Önerilen miktarların üzerinde düzenli olarak alkol kullanılıyorsa, veya
c) Yeme bozukluğu, kistik fıbrozis, HİV enfeksiyonu, uzun dönem açlık, kaşeksi gibi glutatyon tüketen durumlar olası ise
Semptomlar
İlk 24 saatteki parasetamol doz aşımı semptomları ciltte solukluk, mide bulantısı, kusma, anaroksi (iştahsızlık) ve karın ağrısıdır. Karaciğer haşan parasetamol alımından 12 ila 48 arasmda belirgin olur. Glikoz metabolizmasında anormallikler ve metabolik asidoz oluşabilir.
Ciddi parasetamol zehirlenmelerinde karaciğer yetmezliği ensefalopatiye, kanamaya, hipoglisemiye, serebral ödeme ve ölüme ilerleyebilir. Proteinüri, hematüri ve bel yan ağrısıyla görülen akut tübüler nekrozun eşlik ettiği akut böbrek yetmezliği bazen ciddi karaciğer yetmezliği olmadan da gelişebilir. Kardiyak aritmiler ve pankreatik vakaları bildirilmiştir.
T edavi
Parasetamolün yüksek doz alımı hızlı tedavi gerektirir. Semptomlar kusma ve bulantıyla sınırlı olabilir, ancak bu organ hasarı riskini ya da aşırı dozun şiddetini yatmayabilir.
Prematürelerde, yeni doğmuşlarda. 10-12 yaşma kadar olan çocuklarda sülfat konjugasyonu başlıca metabolik yoldur. Erişkinlerde ve adolesanlarda glukuronidasyon ön plana geçer.
Eliminasvon
Parasetamolün yarı ömrü 1-4 saattir (ortalama 2,7 saat). Böbrek yetmezliğinde değişmez.
Akut doz aşımında, karaciğer hastalığında, yeni doğmuşta, yaşlılarda uzayabilir, çocuklarda ise daha kısadır. Vücuttan atılımı melabolitler şeklinde ve böbrek yoluyladır. Verilen dozun sadece %3’ü değişmemiş molekül olarak idrarla atılır. Parasetamolün renal klirensi 5 ml/dak’dır. Parasetamol diyaliz edilebilir. Hemodiyalizle 120 mİ / dak, hemoperfuzyonla 200 mİ / dak, peritoneal diyalizle <10 mİ / dak kan parasetamolden temizlenebilir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Pedivatrik popülasyon:
Parasetamolün eliminasyon yarı ömrü çocuklarda daha kısadır, yeni doğmuşlarda ise daha uzundur.
Prematürelerde, yeni doğmuşlarda ve 10-12 yaşma kadar olan çocuklarda sülfat konjugasyonu başlıca metabolik yoldur.
3-9 yaşları arasındaki çocuklarda idrarda oksidatif metabolizma ürünlerine (NAPQİ) rastlanmaz.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda parasetamolün absorpsiyonu ve dağılım hacmi değişmez; yan ömrü ve klirensi azalabilir. Ancak bu değişmeler doz ayarlamasını gerektirecek ölçüde değildir.
Böbrek hastalıkları:
Böbrek yetmezliğinde parasetamol absorpsiyonu normaldir, terminal yarı ömrü ise uzar.
Orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda parasetamolün glukuronid ve sülfat konjugatlannın plazma konsantrasyonları artar ve plazma yan ömürleri uzar (glukuronid 30.6 saat, sülfat 21.8 saat, normalde 3 saat). Diyaliz hastalarında bu metabolitlerin konsantrasyonları daha da yüksektir. Sistein ve merkaptürik konjugatiarınm konsantrasyonları ise son derece düşüktür. Parasetamol metabolitlerinin idrardaki oranlan orta derecede renal yetmezliği olanlarla sağlıklı kimselerde aynıdır.
5.2. Farmakokin etik Özellikler
Emilim
Parasetamol ağız yoluyla alındığında çabuk ve hemen hemen lam olarak absorbe olur. Açlık durumunda mutlak biyoyararlılığı %62-%69 kadardır. Biyoyararlammdaki bu düşüş nedeni verilen bir ora 1 dozun yaklaşık %20’sinin ilk geçiş metabolizmasına uğramasıdır. Doruk plazma konsantrasyonlarına 0.5- 2 saatte ulaşır. 650 mg’a kadar oral dozlardan sonra plazma doruk konsantrasyonları 5-20 jj-g / ml’dir.
(33.1-132.4 mMol / L). Maksimum etkisi 1-3 saatte görülür ve 3-4 saat sürer. Parasetamol yüksek miktarda karbonhidrat içeren bir yemekten sonra alınırsa absorpsiyonu yavaşlar, ancak absorbe olan miktar değişmez. Vejetaryenlerde parasetamol absorpsiyonu azalır ve yavaşlar.
Dağılım
Parasetamol vücut doku ve sıvılarına üniform biçimde dağılır. Anne sütüne geçer. Sütteki konsantrasyonları annenin 650 mg’lık tek bir doz almasından 1-2 saat sonra 10-15 / mİ
(66.2-99.3 mMol / L) dir. Ortalama süt/plazma konsantrasyonlan oranı 1.24’tür. Sütteki yarı ömrü 1.33-3.5 saattir. Parasetamol süt proteinlerine % 85 oranında bağlanır. Parasetamolün plazma proteinlerine bağlanma oranı değişiktir. Terapötik konsantrasyonlarda plazma proteinlerine %20-25 oranında, yüksek ve toksik dozlardan sonra % 20-50 arasında bağlanır.
Eritrositlere bağlanma oranı %10-20’dir. Parasetamolün sanal dağılım hacmi 0.69-1.36 L/kg (ortalama 0.9 L/kg) dır.
Biyotransformasvon
Verilen bir dozun %90-95’i önce karaciğerde değişime uğradıktan sonra 24 saat içinde idrarla atılır. Değişmemiş parasetamol idrarla çok az miktarda çıkar. Hepatik biyotransformasyonlar glukuronik asit (%60), sülfat (%35) ve sisteinle (%3) konjugasyon şeklindedir. Az miktarda hidroksilasyon ve asetilasyon ürünü metabolitler de bulunmuştur. Parasetamolün az bir miktarı karaciğer mikrozomlanndaki sitokrom P450 karma fonksiyonlu oksidaz enzimleri (başlıca CYP2EL daha az ölçüde CYP1A2 ve CYP3A4) tarafından N-hidroksilasyonla Nasetil- para benzokinonimin’e (NAPQI) dönüşür. Bu metabolit çok reaktif olup normalde glutatyon sentaz enzimi aracılığı ile glutayonla birleşir ve bu kompleks sistem ve merkaptürik asit konjugatları şeklinde idrarla atılır. Ancak parasetamol yüksek miktarda alınırsa bu mekanizma satüre olur ve metabolit karaciğer proteinlerinin sülfidril gruplan ile reaksiyona girerek hepatik nekroza neden olur.
Karaciğer hastalıkları:
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Deney hayvanlarında yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofıye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir. İnsanlarda gebelik üzerindeki etkisinin incelenmesi için kontrollü araştırma yapılmamıştır.
Kronik olarak her gün alınan parasetamolün böbrek fonksiyonlarını bozduğu ve "analjezik nefropati’ye yol açtığı bildirilmiştir. Parasetamol mutat terapötik dozlar aşıldığında hepototoksik etki gösterir. Bu etkiyi gösteren ve karaciğerde oluşan bir ara metabolit (N- asetil-benzokinonimin) normalde glutatyon’daki sülfıdril grupları tarafından nötralize edilir.
Yüksek dozlarda bu sistemin satüre olması sonucu karaciğer proteinlerindeki sülfıdril gruplan reaksiyona girmeye başlar ve karaciğer nekrozu meydana gelir.
Farelerde akut toksisite testlerinde bulunan LD 50 değeri 610 mg/kg’dır. Kedilerde günde 25 mg/kg ve daha sonra 50 mg/kg dozunda 22 hafta süre ile verildiğinde ağır karaciğer nekrozuna neden olmuştur. Sıçanlar ilacın toksik etkisine daha az duyarlıdır. Bu tür için bildirilen LD 50 1000 mg/kg olup bu dozlarda dahi karaciğer nekrozu görülmez. Ayrıca aynı türler için de değişik LD 50 değerleri bildirilmiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Avicel RC 591
Ksantan Zamkı
Metil Paraben (Nipagin M)
Trisodyum Sitrat Dihidrat Sitrik Asit ( Anhidr )
Sorbitol Solüsyonu % 70 Şeker (Kristal)
Propilen Glikol Polisorbat 80 (Tween 80)
Span 60
Sunset Yello\v E 110 ( FDC No-6 )
Portakal esansı (74016-71)
6.2. Geçimsizlikler
Etkin madde ve yardımcı maddeler arasında yapılan çalışmalar sonunda ve literatürde herhangi bir geçimsizlik tespit edilmemiştir.
6.3. Raf ömrü
24 aydır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Ambalajı, karton kutuda ve 100 ml’lik şişelerde, 5 ml’lik % ve Vz işaretli kaşık ölçekle beraber.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer Özel Önlemler
Kullanılmayan urun veya atık maddeler ‘Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve Ambalaj ve Ambalaj Atıkları YönetmeliğF’ne uygun olarak imha edilmelidir.
Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir. | Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip ve soğuk algınlığı (nezle) semptomları arasındaki farkı bilmek önemlidir. Soğuk algınlığı gripten daha hafif belirtiler gösteren bir solunum yolu hastalığıdır. |
İLAÇ EŞDEĞERLERİ
Eşdeğer İlaç Adı | Barkodu | İlaç Fiyatı |
---|---|---|
A-PER | 8699651691211 | 714.02TL |
ASOMAL | 8699644570301 | |
BABINOKS | 8699601580046 | |
BERKO-SETAMOL | 8699591570249 | |
CALPOL | 8699522705009 | 157.87TL |
Diğer Eşdeğer İlaçlar |
Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip ve soğuk algınlığı (nezle) semptomları arasındaki farkı bilmek önemlidir. Soğuk algınlığı gripten daha hafif belirtiler gösteren bir solunum yolu hastalığıdır. |
|
Kalp Krizi Kalbe giden kan akışı durduğunda kalp krizi meydana gelir. |
|
Artrit Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur. |
İLAÇ GENEL BİLGİLERİ
Toprak İlaç ve Kimyevi Maddeler Sanayi ve Ticaret A.Ş.Satış Fiyatı | 62.77 TL [ 22 Sep 2023 ] |
Önceki Satış Fiyatı | 62.77 TL [ 15 Sep 2023 ] |
Original / Jenerik | Jenerik İlaç |
Reçete Durumu | Normal Reçeteli bir ilaçdır. |
Barkodu | 8699622700461 |
Etkin Madde | Parasetamol |
ATC Kodu | N02BE01 |
Birim Miktar | 250 |
Birim Cinsi | MG/ML |
Ambalaj Miktarı | 150 |
Sinir Sistemi > NONNARKOTİK ANALJEZİKLER > Parasetamol |
Yerli ve Beşeri bir ilaçdır. |